Placeholder image
Placeholder image
Çocuklarımızın, Geleceği Bağımsız Bireyler Olması için Çalışıyoruz.
Duyu Bütünleme

Duyu Bütünleme Terapisi Nedir?

Duyu bütünlemesi, günlük hayatta kullanılmak üzere vücudumuzdan ve dış dünyadan alınan bilginin beyin seviyesinde organize edilerek kullanılır hale getirilmesi işlemine verilen isimdir.

Duyu bütünlemesi, beyin fonksiyonudur. Beyin fonksiyonlarının çalışmaya başlaması için ‘duyu’ alması gerekir. Sinir sistemi fonksiyonu ile beyin organizasyonu birleşerek ‘duyu bütünlemesini’ oluştururlar.

Beyin; duyuları birleştirmek, duyusal girdiyi işlemek ve organize etmek görevlerini yapar.
Sinir sistemi; vücuttan ve çevreden gelen duyuları alma, organize etme ve günlük yaşam aktiviteleri oluşturma görevlerini yapar.


 

Duyu Bütünleme bozukluğunun sebebi nedir ?

Duyu bütünleme bozukluklarının nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte ,zayıf beslenme ,yemeklerimizdeki ve havadaki kimyasallar ,doğumsal problemler ve ya kişilerin gelişimini tehlikeye atan ve duysal bütünleme problemlerine meyilli genlere sahip olmak , buna neden olan faktörlerden bazılarıdır.toplumsal eğilimler duyu bütünleme bozukluklarını etkilemektedir.Örneğin toplumdaki aşırı tv izleme ,bilgisayar kullanmada artış ve çocuğun koşmayı , zıplamayı ve tırmanmayı keşfettiği ev dışında yapılan aktivitelerin azalması duyu bütünleme problemlerini arttırmaktadır.Bununla birlikte duyusal bütünlemeyi ve çocuğun gelişimini sağlayacak fiziksel aktivitelerin yapılmasına imkan sağlayacak çevresel yetersizliklerde duyu bütünleme bozukluklarının oluşmasının sebeplerindendir.

Duyu bütünleme bozukluğunun erken belirtileri :

-Saçlarının taranması veya traş edilmesinden rahatsız olmak

-Tırnak kesiminden rahatsız olmak

-Yüzünün yıkanmasından rahatsız olmak

-Diş fırçalamaktan rahatsız olmak

-Birçok yemeği reddetme

-Elbiselerin etiketlerinden rahatsız olmak

-Herşeye gereğinden fazla dokunmak

-Nesnleri gereğinden fazla sıkı tutmak veya gevşek tutmak

-Herşeyi koklamak

-Yiyecek olmayan nesnelerin ağza atılması, çiğnenmesi

-Aşırı hareketlilik

-Salıncak,kaydırak vb. hareketli ortamlardan kaçınmak

-Bazı seslerden rahatsız olmak veya bizim farkında olmadığımız seslerin farkında olmak

-Parlak ışıklardan rahatsız olmak

-Sürekli biryerlere çarpmak, takılmak

Bebeklik döneminde zamanında dönme, emekleme ve yürüme becerisini kazanamama

Koşarken dengesini kolayca kaybetme, sık sık düşme

Oyun becerilerinde gelişim sorunu

Dil gelişiminde gecikme

Makasla kesme, yapıştırma becerilerinin yaşıtlarından geri olması

Kendilerine dokunulması ile ilgili problemler

Bazı seslerin ya da ışığın rahatsızlık yaratması

Hiperaktivite ve dikkat dağınıklığı

Davranış problemleri

Konuşma ve dil gelişimi ile ilgili problemler
Kas tonusu ve koordinasyonla ilgili problemler


Duyu bütünlünleme terapisinin kullanıldığı bazı alanlar şöyledir:

– Otizm Spektrum Bozukluğuı

– Asperger Sendromu

– Davranışsal problemler

– Psikolojik problemler

– Hipo-hipertonus

– Motor koordinasyon problemleri

– Ergenlik ve erişkinlik (adolesan) problemleridir.

– Bilişsel ve motor gelişim geriliği

– Duygusal problemler

– Dikkat Dağınıklığı Ve Hiperaktivite

– Öğrenme Güçlüğü

– Günlük Yaşam İle ilişkili zorluklar

– Uyku problemleri

– Bağlanma zorlukları

– Sosyal Düşünme Zorlukları


Duyu Bütünlüğü Tedavisi Nedir?

Duyu Bütünlüğü Tedavisi, hareketin planlanması ve duyu bilgilerinin bütünleştirilmesine odaklanır. Bu tedavide organize etme, planlama, fiziksel çevre ile adaptif ilişki kurma gibi problemler ve istemli hareketlerin yapılmasındaki bozukluklar düzeltilmeye çalışılır. Benzer problemlerin olduğu otistik çocuklarda da “Duyu Bütünlüğü Tedavisi” kullanılır.

Duyu bütünlüğü tedavisinde yapılabilen aktivitelerden yapılamayan aktivitelere, kolay aktivitelerden karmaşık aktivitelere geçilir. Bu yaklaşım içinde çocuğun duyusal ve motor kapasitesine uygun duyu (vestibüler, görsel, işitsel, taktil gibi) kombinasyonları yapılarak çalışacağı aktiviteler belirlenir. Çocuğun fonksiyonel seviyesini arttırmak için; aktivitelere aktif katılım göstermesi, çevredeki duyusal bilgiyi alabilmesi ve adaptif cevap oluşturması sağlanmalıdır. Adaptif cevaptan sonra daha karışık aktivitelere geçilir.

Tedavi ve terapinin içeriği kesinlikle çocuğun problemlerine yönelik olmalıdır.İyi bir değerlendirme tedavide çoğunlukla iyi bir sonuç getirecektir.